Betül B. 12 Yaş

betul-sBetül kurumumuzdan 2012 yılından itibaren eğitim almaya başlamıştır, 2015 Kasım ayı itibariyle Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından tanısı kaldırılmıştır.

Kurumumuzda eğitim aldığı süre boyunca;

  • -Okuma-yazma
  • -Matematik
  • -İfade edici dil Becerileri
  • -Alıcı dil Becerileri
  • -Sosyal Beceriler

modüllerinden eğitim almıştır.

Ayrıca olumsuz davranışları üzerinde aile ile sıkı bir iş birliği yapılarak uzun süreli çalışmalarla sonuca ulaşılmıştır.

Dramatizasyonlar ile olaylar canlandırılmış, toplumsal kurallar ve yaşadığı problemler üzerine çözüm çalışmaları yapılmıştır.

Özgüven gelişimi açısından motivasyon çalışmaları yapılmıştır.

Okulda işlediği derslerde eksik kaldığı noktalarda akademik becerileri de desteklenmiştir.
Betül’e bundan sonraki eğitim yaşamında başarılar diler ve ihtiyacı olduğu her anda yanında olduğumuzu belirtmek isteriz.

Ayrıca ailesine de yaptığımız çalışmalarda verdiği sonsuz destekten ötürü çok teşekkür ederiz.

VELİ MEKTUBU:

Ben; 15 yaşında normal gelişen bir erkek ve 12 yaşında otizmli bir kız annesiyim.
33 yaşındayım 16 yıllık evliyim. Kızımın teşhisi tamamen kalktı. Anlatabildiğim kadarıyla nasıl teşhis aldık, neler yaşadık, neler yaptık ve nasıl aştık bunları anlatmaya çalışacağım.

Kızım planlı bir gebelikti. Bizim hesaplarımıza göre 13/04/2004 te doğması gereken kızım 25/04/2004 te doktorların ihmaliyle 12 gün geç dünyaya geldi.

13/04/2004 teki kontrolümde Doktorların bana söylediği şuydu; “suyu var gelişimi güzel sen gününü şaşırmışsındır, geç döllenme olmuştur herhangi bir doğum belirtisi yok her gün kontrole gelin takip edelim bir durum olursa ameliyatla alırız” dediler.  Her gün gidiyorum herşey yolunda yarın yine gel deyip gönderiyorlardı. En son 24/04/2004 teki kontrolümde: “Evet herşey güzel ama bu kadar gecikme normal değil dediler yarına kadar bekleyelim yine sancı gelmezse suni sancı verir doğumu başlatırız” dediler ve yine sancı yok hiç bir doğum belirtisi yoktu.

25/04/2004 te dr a gittik dr bize bu çok nadir görülen bir durum olduğunu artık doğumu başlatmamız gerektiğini, doğum yöntemini sana bırakıyoruz normal doğumla sezaryen doğum ihtimali yarı yarıya sen hangini istersen onu yapalım dediler bende o zaman normal istiyorum dedim sabah 10:00 dan akşam 20:00 ye kadar suni sancı verdiler NST de doğum sancısı görünüyor bende hiç bir şey yok açılma yok kalp atışı normal 20:30da ultrasonla baktılar kakasını yapmış yemek üzere hemen sezaryanle almamız lazım deyip sezaryene aldılar 10dk sonra bebeği babaya vermişler.. 2 saat sonra ben kendime geldim “çok sağlıklı güzel bir kızınız oldu herhangi bir problem yok ama geç kalsaydık kakasını yemek üzereydi geçmiş olsun” deyip gittiler ve ben bu olaylı doğumun zararlarını 3.5yıl sonra öğrendim.. neyse eve geldik herşey yolunda emiyor kakasını yapıyor sürekli uyuyor ben zorla uyandırıp besliyorum çok nadiren ağlıyor çok uslu bir bebek diyoruz benim oğlumda aynen böyleydi uslu ve rahat bir bebekti o yüzden eşim biz çok şanslıyız çocuklarımız rahat büyüyecekler dedi neyse kızım 2aylık oldu agular gugular başladı sesimize bakıyor gülüyor biz çok mutluyuz herşey yolunda hiç bir sıkıntı yok 6aylık oldu annenen babababa lar başladı çocuk hiç hata bile olmadı neyse bu arada 13 aylık olduk.. yürümeye başladık ek gıda kabul etmiyor kesinlikle sadece anne sütü alıyor biz dedik ki bu çocuk hiç bir şey yemiyor yavaş yavaş sütten keselim ufak ufak çorbalardan başlayalım tam o arada kızım hareketli yerinde durmuyor anne baba abi mama diyor konuşma olarak sadece bu var hopluyor zıplıyor yeri geliyor ağlıyor herşey yolunda yani…

Bir süre sonra kızda hareketlerde azalma olmaya başladı konuşma azaldı çok fazla ağlamaya başladı ama evde yalnızken rahat ama benimle de ilgilenmemeye başladı dışarıdan biri gelince ağlamanın dozunu arttırmaya başladı… kızım her uyandığında farlı bir çocuk gibi olmaya başladı biz bu çocuğa nazar değdi deyip duruyoruz.. neyse kız oldu 18 aylık sanki benim yavrum gitti bambaşka bir çocuk geldi artık sürekli ağlıyor hiç konuşmuyor hiç kimseyle ilgilenmiyor abisini çok seviyordu ona bile bakmaz oldu.. her gün biraz daha ağlamanın dozunu artırıyor dr götürüyoruz bir şeyi yok diyor tekrar eve geliyoruz ağlamalar krizlere dönmeye başladı kendine zarar verir hale geldi elini ısırıp kanatıyor saçlarını yoluyor yüzünü tırmalıyor hiç bir şeyden anlamıyor bize ve hiç kimseye bakmıyor oyuncak istemiyor yemek yemiyor bir yere gitsek yada birileri gelse kriz geçiriyor sadece kucağımda pış pışla duruyor… abisi tv de gezinirken müzik çıktı ve o anda sustu ve tv kilitlendi bu bizim çok hoşumuza gitti ağlamaktansa izlesin dedik sonra baktık yemek yemiyor müzik açtık yedirdik aç kalmasındansa böyle yesin dedik bu bir süre böyle devam etti.. ve buda başka bir sorun olmaya başladı artık tv hiç kapanmıyor hatta müzikten başka hiç bir şey yok bizim tvde ..reklam arası olsa krizler başlıyor hemen başka müzik bulmazsan kıyametler kopuyor böyle böyle göz teması sıfıra indi hayatımızda müzikten başka hiç bir şey yok araştıra soruştura bir psikolog bulduk özel bir hastanede o zaman 350 tl aldı direk sorduğu soru “tv izliyor mu” biz evet dedik baktı baktı “ilgisizlikten olmuş fazla tv izletmişsiniz tv yi kapatın” dedi..

Cerrahpaşa’da bir yere gönderdi gittik.. gittiğimiz yer özel eğitim bölümüymüş ne olduğunu da bilmiyoruz konuştu konuştu işte “rapor alın eğitime başlasın özel çok pahalı altından kalkamazsınız otizm gibi duruyor” dedi.. neyse hastaneden randevu almaya çalışıyoruz 6 ay sonrasına gün veriyor dedim ben bekleyemem en kısa sürede nasıl alırım dediler ki “haseki’de geceden nöroloji kuyruğuna gir şu an en kestirme orası”.. tamam dedik (bu arada ben tek başıma anneme bile gitmemişimdir benim ailem çok tutucu eşim çok tutucudur bırakın bir yere gitmeyi camda bile 2dk fazla dursam olay olur öyle bir durum) eşim “ben çalışıyorum gidemem, ara babanı götürsün” dedi tamam dedim babama söyledim “ben gelemem ama kardeşin gelsin” dedi tamam dedim kardeşimle gittik neyse sıra bize geldi dr tahlil istedi eşim yine gelemem dedi yine babamı aradım “babam kızım hangi birine gelsin kocanla gidin kardeşin gelemez” dedi ..ne yapayım çıktım sora sora gittim budum tahlilleri yaptırdım.. Evden her çıkışımda ALLAHIM bir şey çıkmasın diye dua ediyorum minicik kızımı alıp gidiyorum orda gördüklerime soruyorum “sizin neyiniz var”diye ..amaç acaba benimkine benziyor mu? onlar ne yapıyor neyse bu gel gitler 4 ay sürdü bu arada hiç kimse birşey söylemiyor son gidişimizde resim kimlik fotokopisi falan istedi anlam veremedim çünkü ne yapmaya çalıştıklarını bilmiyorum oradaki bütün odalara giriyorum bir kağıda imza atıp yolluyorlar nesi var hocam diyorum onu biz bilemeyiz diyorlar sonra elime bir kağıt verdiler .. %50 mental yazıyor ..”şimdi ne yapacağım” dedim “bununla özel eğitim alacaksın herhangi bir rehabilitasyona götür seni yönlendirirler” dediler.. şok üstüne şok yaşıyorum bir kızıma bakıyorum bir rapora bakıyorum hiç bir şey anlamıyorum (bu arada ben ilkokul mezunuyum mental nedir bilmiyorum özel eğitim nedir orda ne yapacaklar kızımın nesi var hiç bir şey bilmiyorum) (ben İstanbul’un ücra bir yerine yeni taşındım daha alışamadım ev yaptık mecburen geldik her şeyi sorun bir ilçe ulaşım sıkıntılı hiç bir yerini bilmiyorum hiç sevmiyorum böylede bir durum var)..her neyse raporu aldım dolmuşla geçerken bir binanın dışında özel eğitim yazan bir bina gördüm daha önce oradan defalarca geçmiştim ama hiç fark etmemiştim.. dolmuştan indim oraya gittim durumumuzu anlattım elimdeki kağıdı gösterdim “eğitim almak için bu yeterli değil ram raporu lazım” dedi “ram ne dedim” açılımını söyledi yine bir şey anlamadım “yine mi dr görecek yinemi tahlil isteyecek bu raporla yapsaydınız ne gerek var böyle şeylere bizi zora mı sokmaya çalışıyorsunuz benim kızımın bir an önce iyileşmesi lazım ne gerekiyorsa yapın” dedim konuştuğum kişi kurumun sekreteriymiş tamam sizin için ram randevunuzu ben alayım dedi aradı konuştu randevuyu aldı..”15 gün sonra şu evraklarla şu adrese gidin onların vereceği raporla bize gelin yardımcı oluruz” dedi çok mutlu oldum eve geldim eşim sormaya başladı ” nesi varmış” “ ben bilmiyorum böyle böyle söylediler 15 gün sonra şu adrese gidecekmişiz”.. eşim “bu adres bizim iş yerine yakın beraber gideriz” dedi..

ooooo benim için ne büyük nimet eşimle gideceğim nasıl sevindim bilemezsiniz daha önce gittiğimiz psikolog ilgisizlikten olmuş demişti ya beyefendi beni suçluyor.. büyük ihtimalle de bu yüzden bizimle hiç bir yere gelmiyor.. neyse randevu günü rama gittik bizi Sultangazi ram müdürü karşıladı eşimle dolaylı yoldan tanış çıktılar ..beyefendi  inceleme için bir rehberlikçi çağırdı hep birlikte konuşuyoruz hoca kızımı inceliyor .. beyefendi hocaya dedi ki “çok nadir görülen bir durum bu kızı iyi incele bu senin içinde iyi olur” dedi..”böyle  ağır bir kız buraya gelmedi” dedi.. biz yine şok geçirdik.. eşim direk “hocam dr ilgisizlikten olmuş dedi doğrumu “ dedi  hoca güldü ve “bak kardeşim uslu yada ilgi istemeyen bir çocukla ilgilenilmez normal şartlarda çocuk ağlar ilgilenince susar acıkır yemek vermezsen ağlar istediğini alır durup dururken çocukla ilgilenilmez.. çocuk kendiyle ilgilendirir… ama nörolojik bir sorun varsa ilgilensen de boş… ben size şunu sorayım eşiniz bu çocuk aç mı tok mu hiç sorun etmiyorsa altı temizmiş kirliymiş ilgilenmiyorsa bu çocuğun öz bakımını yapmıyorsa ağladığında susturmaya çalışmıyorsa dr falan götürelim demiyorsa evet sizin eşiniz ilgisiz bir anne.. ben çocuğa baktığımda gayet temiz bakımlı bir o kadarda endişeli bir anne görüyorum doğrumu?” dedi eşim “evet haklısınız” dedi…

Ben hiç konuşmuyorum sadece dinliyorum hoca sanki aklımda geçen her şeyi biliyor ve hepsi hakkında bilgi veriyor bir yandan da raporu inceliyor kızıma bakıyor “MR çektirdiniz mi?” diye sordu.. biz yok diyoruz EEG yaptırdınız mı biz yok diyoruz Bera testi yapıldı mı biz yok diyoruz.. inceledikçe durumun vahim olduğunu anlatmaya çalışıyor “peki siz bu raporu nasıl ve neye göre aldınız?” diyor.. eşim “ben bilmiyorum eşim aylardır gidip geliyor bir şey diyen olmamış sonrada bunu vermiş göndermişler bizde anlamadık ne olduğunu” diyor .. hoca bana “dönüp hastanede ne istediler “ dedi ..yapılan tahliller yanımdaydı onları gösterdim baktı baktı tamam “bunlarda yapılır ama öbür söylediğim testlerin yapılması şart biz bu rapora göre eğitim yazalım bir an önce eğitime başlasın o arada iyi bir nöroloji doktoru bulun durumunuz varsa özel muayenehanesine gidin bütün bunları anlatın” dedi.. tamam dedik “10gün sonra gelin raporu alın” dedi biz “tamam” dedik biz “nereden eğitim alabiliriz” dedik “fark etmez evinize yakın bir yer olursa sizin için iyi olur” dedi biz nerede oturduğumuzu söyledik “orada var mı” dedik evet “orada da iki tane kurum var” dedi biz teşekkür edip çıktık.. eşim işine gitti ben o kurumlarla görüşmek için bizim ilçeye geldim aradım buldum konuştum tamam dedik başlamaya karar verdim onlarda” raporu beklemeyin hemen başlayalım rapor gelene kadar en azından alışır” dedi çok sevindim hemen program yaptılar.. yeni bir özel eğitimci gelmiş ona yazdılar çok hızlı oldu çok sevindim ve ertesi gün başladık.. bu arada kızım 30 aylık oldu kızım hiç konuşmuyor bakmıyor sık sık krizlere giriyor kendine zarar veriyor takıntıları hat safhada.. yabancı bir adam istemiyor eğitim kabul etmiyor sürekli ağlıyor bir yerden başlamak olsun diye başlamış olduk”” kızım 3 ay derse ağlayarak girdi ağlayarak çıktı biz hocaya “sürekli hocam ne zaman iyileşecek nesi var ne yapmalıyım” gibi bir çok soru soruyorum hocada yeni mezunmuş oda ne olduğunu nasıl olacağını pek bilmiyormuş araştıracağını söyledi biraz çocuğu tanımak istediğini söyledi “biraz zaman lazım bir şey söylemem için bir kaç ders daha görmem lazım” dedi aylar geçti kızım hala ağlıyor hiçbir şey değişmiyor biz umutsuz devam ediyoruz hoca “ilaç alıyorum”u dedi ben “yok” dedim “bir ataraks deneyin belki rahatlatır” dedi..”tamam” dedim kullandım 1 hafta hiç fayda etmedi 2. hafta biraz sakindi sanki o arada hoca dedi ki “omegaya başlayalım hem vitamin takviyesi olur hem hafızayı güçlendirir” dedi tamam dedim eczaneden gelişi güzel bir omega3 aldım 2kez verdim kızın dişleri karardı hocaya sordum “onu bırakın hemen bir çocuk diş macunu ve fırçası getirin diş fırçalama çalıştırayım” dedi aldı sonraki ders götürdüm o gün çalışmaya başladı ders çıkışı bana bir broşür verdi dedi ki “çok araştırdım bu omega3 ün daha iyi geleceğini düşünüyorum” dedi o omega3 du onuda aldım kullanmaya başladım herhangi bir zarar görmedim kızım artık az ağlıyordu fakat başka bir değişiklik yoktu…ram daki hocanın söylediği hep aklımdaydı .. kurumdaki hocada” iyi bir nörolojiye götür bir EEGsi MRı çekilsin” dedi”tamam hocam dedim” hemen iyi bir nörolog araştırmaya başladım.. “Mine Çalışkan diye bir dr da yoğunlaştım Çanı’n nöroloji hocasıymış oradan randevu alamadım neyse özel muayenehanesi varmış tel no sunu aldım aradım randevu aldım 2 gün sonra eşimle gittik konuşmaya başladık anlattık anlattık anlattık.. bize dedi ki ; eeg emar bera ve bir de özel eğitimcimizin görüşünü istedi “sigortada yada özelde yaptırabilirsiniz” dedi…sigortadan araştırdım en erken 6ay sonraya veriyorlar “ben o kadar bekleyemem” dedim eşime “özelde yaptıracağım dedim” tmm dedi bir hafta içinde hepsini tamamladım ama hoca görüşünü unuttuk ve ertesi gün sonuç göstermeye gideceğiz..hemen hocayı aradım söyledim “saat 9 da mine hanımda olacağız” dedim ..hoca da “bugün benim izin günüm yarın erkenden gelirim yazarım” dedi ertesi gün hoca saat 7 de  kurum açtırmış 25kmden bizim için gelmiş yazdı verdi( hocamıza sonsuz teşekkürler)..doktora her gidişimde ALLAH’IM  ne olur bir şey çıkmasın diyordum bu sefer ALLAH’IM artık ne varsa çıksın.. bana kızın nesi var dediğinde şusu var diyebileyim belirsizlik beni bitiriyor diye dua ederek evden çıktım… mine hanıma gittik bu ara kızım 3.5 yaşında Mine Hanım sonuçlara baktı ve “senin doğumun gecikmişti” dimi dedi evet dedim “bu gecikme esnasında beyincikte damar kalınlaşması olmuş ve oksijensiz kalmış onun dışında bir sorun yok EEG BERA temiz kulaklar duyuyor sıkıntı yok ama bu damar kalınlaşması ve oksijen olayı çocuğun gelişimini etkilemiş ve bu kız tipik otizmli bunun iğnesi ilacı ameliyatı hiç bir tedavisi yok eğitime devam edin dr luk bir durumu yok ne olacağını bilemem iyileşebilir de iyileşmeye bilirde bekleyip göreceğiz” dedi ve benim artık tıbben yapabileceğim birşey yoktu.. neyse geldim hocaya anlattım o günden sonra her nedense daha sıkı çalışmaya başladı hoca kendini paralıyor bizde hafif sakinleşme dışında hiç sonuç yok neden ilerlemiyoruz diyorum “siz merak etmeyin kız her şeyi kaydediyor öğrenmiyor gibi görüne bilir toplar toplar öyle bir patlama yaşar ki mükemmel şeyler ortaya çıkar yeter ki siz vazgeçmeyin sizde bu azim oldukça ben bu kızın iyileşeceğine inanıyorum” dedi ” peki hocam ne yapmam lazım lütfen ne düşünüyorsanız açık açık söyleyin dedim” sustu düşündü başka bir şey söylemeden gitti ..bu arada o hocada başlayalı 10 ay oldu tavsiye ettiği ataraksı kestik omega3 e devam sonraki derse eline bir kitapla geldi kitap otizmle ilgiliydi be o kitabı iki gecede bitirdim ama kafayı yiyecek gibi oldum…

Hoca benim umutsuzluğumun farkında kızım derse giriyor çıkıyor hiçbir şey değişmiyor değişse de çok az bir değişim oluyor buda bana yetmiyor ben hocaya başlıyorum “hocam okula yetişir mi ne yapmam lazım lütfen bir şeyler söyleyin yol gösterin” diye sürekli hocanın kafasını şişiriyorum hoca en sonunda dedi ki “bakın bu kızın hemen anaokuluna başlaması lazım ama sıradan bir anaokulu olmaz sınıfta sizden başka raporlu olmaması lazım eğer olursa bu kız sadece onun yanına gider ondaki olumsuz davranışları da alır normal çocuklarla ilgilenmez + üniversiteden çocuk gelişim mezunu öğretmenlerinin olması lazım liseliler yada açık öğretimliler tam anlamıyla faydalı olmaz anaokulunda da psikolog gözetiminde olması lazım+havuz bu çocuklar için ilaç gibidir böyle bir anaokulu buralarda yok uzaklara da siz gidemezsiniz gitseniz de maddi manevi çok yıpranırsınız. şu aşamada bunları tavsiye edebilirim gerisi size kalmış” dedi… ben de “tamam hocam bir eşimle konuşayım” dedim eşime söyledim eşim eve yakın bir yer bul ver dedi oturduğumuz civarda 2 tane anaokulu denedik 2 side hocanın tarif ettiği okula hiç uymuyordu sonra evden 10km uzakta bir okul buldum ona eşimi zor ikna ettim oraya verdim orda da da okula girmek yasak nedeni “diğer çocuklar üzülüyor onun annesi geliyor benimki niye gelmiyor diyorlar” dediler “tamam o zaman” dedim ama aklım hep okulda kapıdan veriyorum eşim akşam kapıdan alıp geliyor “birşey dediler mi” diyorum iyiymiş diyorlar biz sınıfı arkadaşlarını hiç görmedik bir gün kızım eve yüzü gözü tırmalanmış her tarafı çizikler içinde geldi gittim nedenini sordum “kendi kendine yaptı” dediler… ben hoca görmemiş mi dedim kendilerini haklı bizi haksız çıkaracak bir sürü laf kalabalığı yaptılar neyse okuldan çıktım köşe de bekledim müdür 2saat sonra dışarı çıktı ben arkasından okula girdim.. kapıyı hizmetli açtı dedim ki “benim kızım hasta ilacını evde unutmuştum onu getirdim hocasını görmem lazım” dedim” hoca dışarı çıktı” dedi “çocukların yanında kim var dedim” “ stajer kızlar var  dedi .. “tamam onlarla görüşeyim çok önemli” dedim “müdür duyarsa kızar  dedi  “tamam söylemem” dedim içeri girdim.. 2 stajer kız 10 tane öğrenci var 2 si engelli kızlara sordum benim kız nasıl diye “valla abla akşama kadar köşede oturuyor” dedi sınıfa baktım çocuklara baktım bu kız burada ne kadar iyi olabilir ki dedim kendi kendime.. kızlara “benim kız hasta dr a götürmem lazım onun için almaya geldim” dedim yavrumu aldım çıktım ertesi gün okulu aradım “artık gelmeyeceğiz kızım hasta kaydı silin” dedim..” daha ayınız bitmedi şimdi alırsanız geri ödeme yapmayız bilginiz olsun” dedi.. kalsın sorun değil” dedim.. 300 kırtasiye 300aidat vermiştim bıraktım..

Eşime dedim ki “yeni bir okul bulmam lazım burası da olmadı” dedim.. eşim bana “sen kimsin ki eğitimin ne hoca beğenmiyorsun kurum beğenmiyorsun götür at bir okula ne bekliyorsun özürlü işte Allahın vermediğini sen mi vericen? bir daha okul lafı duymayacağım gidiyorsun araştırıp araştırıp kafayı yiyorsun bir daha dışarı çıkmayacaksın okul olayı bitti “ dedi.. ben de “sen kimsin ne biçim insansın nasıl böyle bir şey söylersin sen ne dersen de ben elimden gelen her şeyi yapıcam istesen de istemesen de yapıcam yarın yine gidicem arayıp bulucam ve bu kız iyileşecek” dedim eşim kapıyı çarpıp çıktı kardeşlerinin yanına gitti.. onlar da aynı fikirdelerdi.. ertesi gün eğitime gittik hocamız kurumdan ayrılıyormuş neyse o dersi konuşmaya ayırdı ben “bundan sonrası için ne tavsiye edersiniz” dedim “bakın kurum seçerken taşı na duvarına aldanmayın önemli olan eğitimcilerdir açıköğretim mezunu yada emekliler tercih etmeyin size faydası olmaz..Anaokulunu da ayarlayın verebilirseniz havuza da verin iyi gelir sakinleştirir ama sizin için yıpratıcı olacak hazır olun” dedi “daha çok yardımcı olmak isterdim fakat ben askere gidiyorum” dedi o kurumda eğitimini beğendiğim başka hoca yoktu kurum değiştirdim.. 2ay gittim oda olmadı başka kuruma gittim onlarda “şöyle iyiyiz böyle iyiyiz  dediler neyse başladık orada iyi bir anaokulu bulmam lazım dedim yeni açılan bir okul varmış oraya yönlendirdiler.. Anaokulunda görüşmeye gittim gördüğüm en temiz en şirin Anaokuluydu hocaları üniversite den çocuk gelişimcisiydi psikologu vardı bünyesinde havuz da vardı çok beğendim ama evime 25km uzaktı.. “olsun yeter ki kızım iyi bir eğitim alsın getiririm” dedim” ama servis yok” dedi “kendim getiririm” dedim ne dedilerse tamam dedim zorda olsa kabul ettirdim.. 2 hafta deneyelim dediler 1 haftanın sonunda görüşmeye gittim “etkinliklere katılmıyor zorlayınca ağlıyor yemede sıkıntı çıkartıyor( tuvaletini yeni öğrenmişti 2008)altına kaçırıyor onun peşinde bir öğretmenin gezmesi gerek bunları karşılayabilecek misiniz” dedi “tamam hocam yeterki iyi gelsin dedim …Anaokulunda başladık artık içim daha rahat istediğim zaman gidiyorum görüyorum ara ara etkinliklere katılıyorum anaokulumuzda herşey yolundaydı ama özel eğitim hiç istediğimiz gibi değildi.. Anaokulundaki psikologla bu kaygımı paylaştım ben biraz araştırayım ben size dönerim dedi çok mutlu oldum ertesi gün psikolog beni aradı Fındıkzade de bir kurumun çok iyi olduğunu duymuş ” tmm hocam gider görüşürüz” dedim aradım randevu aldım aralık ayıydı ertesi gün saat 18:00e randevu verdiler tamam dedim eşimi aradım “çok iyi bir kurum varmış yarın oraya gideceğim ama yerini bilmiyorum birde randevu akşam yarın beraber gidelim olurmu” dedim” tamam” dedi neyse ben ertesi gün çıktım yolda eşimi 10 kez aradım cevap yok son aramada açtı “biz geliyoruz sende çık gidelim” dedim “ben gelemem sen git “dedi ..neden dedim “kardeşimin marketinde mal eksikmiş toptancıya gideceğiz”  dedi “ben nasıl gidicem yol bilmiyorum yer bilmiyorum” dedim randevu alırken düşünseydin dedi….tamam dedim telefonumu kapattım ama bu sözler beni yıktı gözlerimi zor zaptediyorum kızıma sımsıkı sarıldım yola devam ettim sora sora buldum hocayla konuştuk.. kurumdan çıkarken yatsı ezanı okunuyordu hayatımda ilk defa o saatte dışarıdaydım korkuyorum ama çaktırmadan devam ediyorum 3 aktarmayla eve gelmem lazım…. 1.araçtan indim şehitlikteyim her tarafım mezarlık sokakta tek kadın benim saat yatsıyı çoktan geçmişti o gün eşim den nefret ettim içim titreyerek yola devam ediyorum eşim aramaya başladı cevap vermiyorum belki 20 kez aradı ben açmadım neyse çok şükür kazasız belasız eve geldim.. evde büyük bir kavga çıktı o gün bir kez daha nefret ettim eşim den ben artık onun sadece ütüsünü yapıyordum hiç konuşmuyoruz birileri gelince çaktırmamak için konuşuyoruz.. böyle böyle uzun bir süre geçti eşim ödemelerini yapıyor onun dışında hiçbir şekilde konuşmuyoruz..

Fındıkzade deki kuruma başladık orada çok sevecen çok donanımlı çok tatlı bir hocamız oldu hocayla başladık hoca bize bilgiler veriyor öğretiyor anlatıyor “evde böyle böyle yaklaşın böyle böyle çalışın” diyor ben hocayı can kulağına dinliyorum her söylediğini aynen yapıyorum sürekli dersi izliyorum… hocanın nasıl sakinleştirdiğini öğreniyorum çalışırken göz teması kurmaya çalışıyorum kızım inatla reddediyor biz hiç aldırmadan devam edebildiğimiz kadar ediyoruz.. hocamız ana okulunu ziyarete geldi çok beğendi artık ortak çalışıyoruz özel eğitim anaokulu ve ben böyle bir düzen tutturduk gidiyoruz küçük küçük değişimler başladı omega 3 e devam ettik..

O sıralarda hastane raporumuz bitmek üzere rapor yenilemek için araştırma hastanesine çocuk Psikiyatri bölümüne randevu aldım gittim.. sıkıntılarımızı anlattım dedim ki “dr bey bizim durumumuz ne kızım iyileşebilecek mi ne yapmam lazım bir tavsiyeniz varmı” dedim.. “bakın açık konuşacağım bu durum genelde erkeklerde görülür iyi bir eğitimle yaşanır hale gelirler ama kızlarda çok az görülür çok zor iyileşebilirler ama bu olasılık çok azdır 6 yaşına kadar 12 kelime söylerse bir ihtimal iyileşir eğer yapamazsa ilerisi şizofrendir ya kendi canına kasteder yada sizin canınıza.. bununla yaşamaya alışın çok fazla umutlanmayın” dedi “%75 otızm+mental raporu “ verdi ilaç yazdı “bunu kullan sakinleştirir” dedi ..aldım eve geldim ben bunları eşime anlattım hiç önemsemedi “ben sana söylemiştim illa dr danmı duyucan çocuk gözünün önünde sen boş hayallere kapılıyorsun” dedi ilacı kızıma verdim bomboş bir çocuk oldu ne gülüyor ne ağlıyor sadece boşboş bakıyor ya yatıyor ya oturuyor.. 1 hafta kullandım hiç içime sinmedi kızım cansız bir obje gibi oldu ve ben o ilacı bıraktım “benim kızım tek ağlasın sızlasın ama canlı olduğunu bileyim” dedim o şekilde 2 yıl devam ettik kızım da gözle görülür değişimler vardı ama çok büyük bir değişim yoktu bir yeri kanasa acı bile hissetmiyordu o kanla oynuyordu parlak nesneleri döndüre döndüre bakıyordu ip bulsa orta parmağına dizip sallıyor sürekli onu izliyordu..

2 yılın sonunda eşimle ciddi bir kavgamız oldu bende babamı aradım biz ayrılıyoruz haberiniz olsun dedim babam “ben seni almaya geliyorum ama çocuklar babasında kalsın onları alamam” dedi çok düşündüm başka çıkış bulamadım artık o evde durmak istemiyordum mecburen “tamam kalsınlar” dedim.. babam geldi ben eşime dedim ki “benden bu kadar kolaysa al bundan sonrada sen bak ister ilgilen ister ilgilenme ister okullara götür ister götürme ne halin varsa gör” dedim.. eşim şok oldu gözleri doldu babama ağlamaya başladı beni şikayet etti söz dinlemiyor diye babam “her şeyden haberim var bu evlilik böyle gitmez benim kızım hatalı evlat senin ne istiyorsan öyle yap ben kızımı alıp gidicem” dedi eşim ne olduğunu algılamakta zorlandı oğlum ağlıyor eşim ağlıyor onu ilk defa ağlarken gördüm ..neyse tam çıktım gidiyorum kızım “ANNE “ dedi ..şok oldum ama dönüp bakamadım baksam gidemezdim benim gitmem lazımdı başka oluru yoktu artık neyse gittim 2 gün eltilerim bakmış o arada telefonu hiç susmuyor sürekli ailesinden birileri beni arayıp ikna etmeye çalışıyorlar.. ama ben her defasında” bu iş bitti ben vazgeçtim sizden tek isteğim bir an önce dava açın hiçbir şey talep etmicem çocukta istemiyorum tek isteğim ismimi bana verin bunun dönüşü yok” dedim o arada kızımı anaokuluna götürmüş özel eğitime götürmemişler kızım ilk başladığımız günlere dönmüş sonunda anaokulundan atmışlar evde baş edememişler kızım sürekli sinir krizleri geçiriyormuş kimse bakamamış eşim işe gitmemiş o bakmak zorunda kalmış… sabah sokağa çıkıyorlarmış akşama kadar sokakta duruyorlarmış kızım eve girince bütün kapıları açıp bakıyormuş son banyoya da bakıyormuş sonrada sinir krizi tutuyormuş…kardeşleri toplanmış “bu kadın gelmemeye kararlı bu iş böyle olmaz” demiş… büyük kayınım küçük kaynıma demiş ki “kızı sen al oğlanı ben alayım” demiş küçük eltim demişki “benim 2 kızım var ben kıza nasıl bakayım oğlanı verin kızlarıma abi olsun” demiş büyük eltim “bende kıza bakmam” demiş … sonra toplanıp babamlara geldiler beni ikna etmeye çalıştılar beni ikna edemediler “ben istemiyorum benim için bitti boşuna zorlamayın”  dedim babama… “abi bir büyüklük yap kızını ikna et gelsin” dediler babam “benim kızıma çok çektirdiniz ben karışmam isterse gelir istemezse ben zorla veremem” dedi ve onları evlerine gönderdi…

2 gün sonra eşim geldi dediki “biz bütün sorunları senindir başlı davrandığın için yaşadık 2 yıldır bu kız iyileşsin diye bana kafa tuttun şimdi nasıl vazgeçebildin nasıl bırakabildin kızı anaokulundan attılar eğitime götüremedim kızı susturamıyorum bütün odaları geziyor sonra başlıyor elini kolunu ısırıp yüzünü gözünü tırmalamaya hadi ayrıldık diyelim Bu çocuklar ne olacak yengelerimde bakamadılar sen haklıydın son kez affet çocukların hatırına affet bundan sonra sen ne istersen öyle olsun nasıl istersen öyle olsun sana söz veriyorum bir daha seni üzmeyeceğim seni çok seviyorum eve giremiyorum dışarıda duramıyorum oğlan desen hiç söz dinlemiyor gel evimize gidelim” dedi ben de dedim ki “çocukların hatırına gelicem ama bana aynı şeyler yaşatırsan gözüme hiç bir şey görünmez” dedim…

Eve geldim ki kızın saçlarının her telinde en az 10 sirke (bit)var pisliklerinden kokmuşlar ev desen öyle kızın saçlarını ne yaptıysam temizlenmedi babasıyla erkek kuaförüne gönderdim saçlarını sıfıra vurdu ancak öyle kurtulduk.. tekrar aynı anaokuluna gittik zar zor kabul ettirdik anaokulunun psikologu bizi görüşmeye aldı konuştuk sonra ben yaşadıklarımı atlatamadığımı söyledim zaten gözlerim hep kıpkırmızı konuşurken titreme geliyor gözlerim doluyor bunu fark etti beni psikiyatri ye yönlendirdi.. neyse gittim bir bey Dr ne anlatacaksın yada nasıl anlatacaksın neyse benim kişisel bilgilerimi içeren bir form doldurdu evet sizi dinliyorum dedi “4 yaşında rahatsız bir kızım var” dedim “kabullenmekte mi zorlanıyorsunuz” dedi “hayır eşime kabul ettirmeye zorlandım” dedim… neyse ben ne desem o bildiği gibi anlıyor benim “hayır öyle değil böyle” diyecek halim bile yok ne dediyse evet dedim bir hap yazdı “bunu 1 ay kullan eşinle birlikte gel” dedi benim hiç kafam sarmadı verdiği ilacın reçetesi ni okudum 6ay kullanmak gerekiyormuş Bende 6ay kullandım bir daha gitmedim o 6 içerisinde eşimde inanılmaz değişiklikler oldu sözünde duruyor kızı anaokuluna ben götürüyorum eşim getiriyor hocalara kızımın nasıl olduğunu soruyor eve gelince bizimle ilgileniyor ailesiyle arasına biraz mesafe koyuyor önceliği biz olmaya başladık zaten ailesi de dersini almış artık karışmıyorlar biz artık tam anlamıyla aile olmaya başladık yeniden toparlanmaya çalışıyoruz… kızımız da yeniden değişimler başladı ama ağlamalarını bir türlü kontrol edemiyoruz ..anaokulundaki psikologla konuştuk dedi ki o ağlamaya başladığında ilgilenmeyin kolundan tutun odasına atın deyin ki “ağlamayı bitirmeden yanıma gelme annesiniz hassassınız biliyorum dayanamıyorsunuz ama bazen analık gibi olmalısınız bu ağlayarak sizi kullanıyor önceleri sakinleşene kadar odasında kalsın” dedi çok zor oldu ama yaptık 2 ayın sonunda kızım pek ağlamaz oldu… ağlamak istediğinde odasına gidip ağlıyor sonra sakinleşince yüzünü yıkayıp yanıma geliyor sarılıp beni öpüyor… bu arada özel eğitim son hız devam ediyor hoca konuşma çalıştırıyor ben cama yapışıp dersleri izliyorum dersi okulla paylaşıyorum hoca kartlarla renk şekil eşleme çalışıyor ben eve geldim elişi kâğıdını mukavva ya yapıştırıp şekiller kesiyorum evde hocanın çalışmalarını tekrar ediyorum hayvan ve seslerini çalışırken de hayvan resimlerini kesip yine mukavvaya yapıştırıp çalışıyoruz kızım konuşmasa da bunları kızımın yanında anlata anlata kesiyorum yapıştırıyorum.. kızımı severken çok seviyorum ama ders çalışırken aynı hocası gibi çalışıyorum ciddiyetimi hiç bozmuyorum doğru yaptığı zaman çak yapıyoruz içinden çıkamadığım bi durum olursa hocayı arıyorum “hocam şöyle yaptı nasıl davranmalıyım hocam böyle yaptı ne yapmalıyım” diye diye kızım çok ciddi değişimler oldu bu arada yaş oldu 6 yavaş yavaş okul dönemi geliyor.. bu seferde onun için kaygılıyız kızım da tek tek kelimeler var ama yeterli değil 8 yada 10 kelime var o da tekrar şeklinde düşündüm 15 tatilde kızımı özel anaokulundan aldım İlkokula başlayacağı devlet anaokuluna aldım hem kalabalığa alışsın hem tuvaletleri kullanmayı öğrensin diye orası da bize çok iyi geldi hocası çok merhametli bir insandı arkadaşlarına kaynaştırdı sağ olsun 23 nisan gösterisine kattı bizim için verimli bir dönem oldu..

Okullar açılmaya yakın ram’a gittik… ram da “bu kıza kaynaştırma yazamam oçeme gitmesi lazım” dediler.. bende dedim ki “ben bu kızı oçeme göndermem kaynaştırma verin” dedim.. dediler ki “bu kız kaynaştırma da yapamaz tekrar bize gönderirler buda sizin için zaman kaybı olur” “olsun denemek istiyorum” dedim tamam dediler kaynaştırma yazdılar… ancak adresten dolayı alışsın diye verdiğim devletin anaokulunun ilkokulu’na almadılar.. hiç istemediğim bir okulda kaydımız çıktı neyse başlamak zorunda kaldık.. sınıfına çıkardım sırasına oturttum hocasına bizim durumu söyledim “diğer çocuklara yada bana birşey yaparmı” dedi “yok dedim en fazla kendine yapar” dedim “ben kapının önünde olucam bir durum olursa beni çağırın” dedim hoca tedirgin tedirgindin kıza bakıyor dedimki “hocam sınıf annesi ben olayım hem kızımın yanında olurum hemde sınıf için elimden geleni yaparım” dedim tmm dedi neyse başladık kızım la okula gidiyorum beraber eve geliyoruz tam alıştık derken hoca okuldan ayrıldı.. ben çok üzüldüm yine ben ağla sızla daha 1ay olmadan sorunlar başladı diye bu okula gelen öğretmen fazla kalmıyor bende kaygılar artıyor derken yeni hocayla tanıştık o zamanlar akıllı Tahtalar pek bir moda velilere para toplanıyor tahta alınıyormuş… tabii ben o okul mu bu okul mu diye uğraşırken ilgili veliler parasını verip akıllı sınıflara verilmiş a,b,c ,d şubeleri dolmuş ilgisiz velilerin çocukları da diğer şubelere vermişler.. müdür öğretmen dağılımında yeni gelenleri akıllı sınıflara tecrübeli öğretmenleri de diğer sınıfa vermiş bu nedenle hocalar arasında bir gerginlik var ..öğretmenler müdüre karşı tavırlı , müdür de öğretmenlere karşı tavırlı , okulda böyle bir gerginlik var.. neyse bizim hocayla konuşmaya başladık ben bizim durumumuzu anlattım dedim ki “hocam okul açılır açılmaz hoca değişikliği oldu bu bizim için sıkıntılı bir durum sizin durumunuz nedir gitme durumunuz varmı kadrolumu sun sözleşmelimi” dedim “kadrolumu yum sınıfçıyım eşimle aynı okuldayız gitmeyi düşünmüyoruz” dedi ..birde “sınıf annesi benim olmam lazım” dedim “seçimler yapıldı anneler belli oldu annelere konuşun ikna edebilirseniz değiştiririz” dedi… anneleri ikna ettim sınıf annesi ben oldum ve yeniden başladık hoca kızımı tanımaya çalışıyor arkadaşlarını kızıma alıştırıyor kızımın onlardan küçük olduğunu söylüyor “bu nedenle ona yardımcı olun teneffüslerde arkadaşınızı koruyun kimsenin zarar vermesine izin vermeyin öyle bir durumda bana gelin söyleyin siz onun abileri ve ablalarısınız” diyordu..  benim ise okul için aidat toplamam lazım velilerle görüşüyorum ama pek para toplayamadım bu nedenle müdür hocalara kızmış ve çay ocağını kapattırmış ben ertesi gün bir çaycı aldım öğretmenler odasına kurdum bu öğretmenlerin çok hoşuna gitti çok sevindiler bizim hocamıza “çok düşünceli bir velin var çok şanslısın” demişler… neyse o arada müdür geldi bize bağırdı çağırdı nasıl çaycı koyarsınız diyor bende dedim ki “çaycıyı hoca değil ben aldım siz nasıl hocaların çayını kesersiniz bu insanlar45dk toz yutuyor gırtlak patlatıyor veli aidat ödemiyorsa hocanın suçu ne alabiliyorsanız siz müdürsünüz siz alın hoca aidat toplamak zorunda değil” dedim müdür bana birşey söylemiyor direk hocaya toplayacaksın diye baskı yapıyor… bizim hoca ağlıyor “müdürüm ben dilenci değilim vermiyorlar ne yapayım” diyor müdür hiç anlamak istemiyor “ben hizmetli parasını nasıl ödeyeceğim” diye bağırıyor ben dayanamadım “bakın televizyoncuları çağırır bütün yaptıklarınızı anlatırım ondan sonrasını siz düşünün” dedim ve okuldan çıktık ertesi gün geldik hocanın hiç morali yok müdür bir tuhaf  “ hocam neler oluyor” dedim “müdür sıkıntı böyle giderse ayrılıcam artık dayanamıyorum okula gelmek bile istemiyorum dedi” bu durum benim canımı çok sıktı… “hocam benim bir fikrim var” dedim      “nedir” dedi.. “önümüzde belediye seçimleri var bunu kullanarak akıllı tahta alabiliriz” dedim “yok canım yapamazsın ki” dedi ben “şansımı deneyeceğim” dedim… ertesi gün yanıma iki veli aldım belediyeye gittim dedim ki “benim otizmli kızım var kalemle defterle yada tahtaya ilgilenmiyor bizim akıllı tahta lazım ama bizim sınıfın maddi durumu kötü sizden destek bekliyoruz” dedim.. biraz nazlandılar “seçimlerden sonra yapalım” dediler… ben “maalesef olmaz biz başka yerlerden de bağış aldık ama yeterli değil bir an evvel almamız lazım diğer bağışçılar konuyu takip ediyor iş uzarsa sahtekar durumuna düşerim” dedim..” tamam o zaman 1000 tl de biz verelim” dediler… okulun hesap nosunu verdik sınıfı söyledik yatıracaklar veliler şaşkın şaşkın bana bakıyorlar.. “ siz karıştırmayın yanımda durun” yeter dedim …oradan X bir partiye gittik aynı şeyleri söyledim 1000 tlde onlar söz verdiler..oradan Kaymakamlığa gittik dedimki bizim “2000 tl mız var akıllı tahta almamız lazım” birazda onlar nazlandılar sonunda onlarda kabul ettiler… hocayı aradım “bu iş olacak Müdüre haber ver bilgisi olsun şimdi ararlarsa haberim yok der bizim iş yatar” dedim… müdür şok olmuş çok sevinmiş hocaya çok nazik davranmış bizim keyifler yerine gelmeye başladı bu arada sınıfta çizgi çalışması yapıyorlar.

15 gün içinde en son teknoloji tahta takıldı sınıfa boya yaptırdık tahtadan aşağısını maviye boyattık üst tarafı krem mavi yerlere balık çıkarmaları yapıştırdık kapıdan bakınca balik havuzu gibi görünüyor baktım fazla ışıktan ekran saydam görünüyor kızım da görme problemi var (black out) karartma Storu da ben taktırdım.. sinema gibi sınıfımız oldu.. bütün okul bizim sınıfı merak ediyor görmeye geliyor herkes hayran kalıyordu.. hoca çok mutlu müdür her fırsatta bizi örnek gösteriyor yani okulun gözdesi olduk bu durumdan dolayı kızımı ve beni bütün okul bütün hocalar ve yönetim tanıyor ve takdir ediyor okul aile birliği başkanı da oldum… gönüllü çalışmalarım başladı bu arada sınıfta harflere başladık hoca verdiği her harf için bir masal uyduruyor ve çocukların dikkatini çekiyor ve eğlenerek öğreniyorlar kızıma E sesini verdik 3 gün tekrar ettik sonra kızım E demeye başladı.. L sesini verdik 1 gün tekrar ettik ve birleştirdi EL demeye başladı baktık kızda değişiklikler var hangi harfi versen çabucak öğreniyor hiç görmediği bir harfi verdim evde 2 söylemeye öğrendi hocası na söyledim “bu çok güzel siz bizi beklemeyin siz evde harfleri verin okutun ve yazdırın” dedi… ben harfleri veriyorum okutuyorum yazdırıyorum keyfimiz yerinde sevinçten uçuyorum ve 1ay ın sonunda kızım her şeyi okuyor ve yazıyordu.. hatta çok fazlada hecelemeden okuyor özel eğitim hocamız da bu durumu şaşkınlıkla karşılıyordu.. “siz bildiğiniz gibi devam edin bizde sosyalliğini arttıralım” diyor , okulda nasıl davranmak gerektiğini söylüyordu.. okulda bütün 1 ler arasında kızım 2 arkadaşı ile birlikte okul birincisi oldu biz güzel bir kutlama yaptık herşey ummadığımız kadar iyi gidiyor ben okul çalışmalarına devam ediyorum sınıfımda bir eksik mi var hemen alıyorum bişeymi lazım hemen karşılıyorum çocukların bir şeye ihtiyacı mı var bana geliyorlar ben de severek karşılıyorum… derken ikinci dönem geldi biz aynı aşkla başladık aynı enerjiyle devam ediyoruz artık kızım konuşuyordu okumayı yazmayı çok sevdi okuyor okudukça yazıyordu hatta sınıfın Maskotu olmuştu..arkadaşları konuşturuyor gülüyorlar oynuyorlar tenefüslerde kızım la oynamaya çalışıyorlar ama kızım çabuk sıkılıyordu.. ben farkedince gidiyorum arkadaşlarını alıp kızımı da alıp oyun kuruyorum oyunun içinde beni görünce oynuyordu..özel eğitimcimiz artık kızımın bir sınıfçıya ihtiyacı olduğunu söyledi özel eğitimi 2 hocayla paylaşmaya başladık eski hocamıza 3 verdikleri hocaya da  5 ders yazıyorlardı.. neyse tanıştık çalışmaya başladılar 1 ay yeni hocayı izledim pek içime sinmedi biraz daha deneyelim dedik hoca derse giriyor 1 ev 1 koyun 2 çiçek çiziyor ders bitiyor bütün dersler birbirine benzer geçiyor eski hocamız pdr+seans takip ediyor ve veli şikayetlerini alıyordu… “hocam bu böyle olmuyor hoca değiştirelim” dedik. 3 hoca daha değiştirdik son hocayı tanımaya çalışıyoruz bu arada okula Müfettişler geldi sınıfları geziyorlar sıra bizim sınıfa geldi sınıfa gelmeden hocayla konuşuyorlar “kaynaştırma öğrenciniz var mı” demiş hoca “evet 1 tane var” demiş.. sınıfa girmiş direk kızımın yanına gelmiş gözleriyle hocaya işaret etmiş bumu diye hoca başını sallamış evet diye çocuklara çaktırmamak için kızıma “Merhaba” demişler kızım “merhaba” demiş.. kısa bir cümle yazmış kızım okumuş sonra kısa başka bir cümle söylemiş bunu yazar mısın demiş kızım yazmış müfettiş çok teşekkür ederim sen çok tatlısın demiş.. kızım da “çok tatlıyım” demiş herkes gümüş.. kızım da gülmüş ..diğer çocuklara da birşeyler sormuş onlarda güzel cevaplar vermiş hocamıza ćok güzel bir sınıfın var tebrik ederim deyip çıkmış.. tenefüste arkadaşına kızımı anlatmış arkadaşı inanmamış müfettiş bizim sınıfa gelmiş kızım beslenmesini yiyor muş kızımı alıp müdürün odasına götürmüş orada sorular sormuşlar müdürü göstererek bu kim demişler kızım “müdür öğretmenim” demiş.. kızıma meyve suyu ısmarlamışlar yine okutup yazdırmışlar Müdüre “bu kızın üzerinde durun bunda ışık var” demişler.. hocaya da “bu nasıl okudu yazdı” demişler hocada, “onun çok ilgili bir annesi var ben ek birşey yapmadım” demiş… müfettiş ler teşekkür edip gitmişler..

Bu arada özel eğitimde sıkıntılar var yeni hocada da istediğim performansı bulamadım eski hocamıza hocam bu böyle gitmiyor “ya sadece siz alın yada bizi iyi bir kuruma gönderin” dedim.. hoca “benim almam doğru değil okula başladığınız için size sınfçı özel eğitimci olması lazım ben pdr yim” dedi “bu kızın sıradan bir yere gitmesine gönlüm olmaz” dedi.. “biz 4 yıldır beraberiz çok şeyler başardık burada bir çok hoca denedik olmadı bize iyibir kurum şöyleyin kızımın hatırına ne olur “dedim hoca daha fazla dayanamadı “bir kurum var hem kadrosu çok iyi hem sosyal aktiviteleri sık sık düzenliyorlar kurucusu eğitime ,eğitimciye çok önem veriyor gönül rahatlığıyla kesinlikle orayı tavsiye ediyorum sizi kaybetmek istemem ama gitmeye kararlısınız o zaman kesinlikle ALGI ya gidin” dedi hocamıza çok teşekkür ettik kurumdan çıktım.. hemen Algı yı aradım randevu aldım ertesi gün gittim daha önceki gittiğim kurumlarda ya sekreter ya memur yada öğretmen le görüşüyorduk algıya giderken de yine öyle olacak sanıyordum..

Evimin olduğu yerden Mecidiyeköy’e otobüs yok neyse yola çıktık git git bitmiyor 3 aktarma gidiyorum evimle Algının arası tahmini 30km var.. Algı ya geldik Sekreter e “randevumuz var” dedik “Parin Hanım görüşmede sizi biraz bekleteceğiz” dedi ben de “Parin Hanım kim öğretmen mi “ dedim “kurucumuz” dedi…ben kendi kendime konuşuyorum kurucu yla niye görüşeceğim ki kurucuyla eğitimin ne alâkası var ki (eğitimde 5.yılımız bir çok kurum denedim hiç birinin kurucusunu görmedim bile o yüzden şaşkınım) neyse sekreter “Parin Hanım müsait buyurun” dedi.. Parin Hanımın yanına gittik tanıştık kızım la tanıştı “tanısı nedir” dedi otizm dedim “çok iyi görünüyor “ dedi “biz zorlu bir eğitim sürecimiz oldu çok şeyi aştık ama daha yolumuz çok” dedik..”2.sınıfa gidiyoruz gittiğimiz kurum okulu destek konusunda yetersiz kaldı bu kurumun iyi olduğunu duyduk tanışmaya ve bilgi almaya geldik” dedim neyse konuşuyoruz ..eğitimle ilgili o kadar çok bilgisi ve deneyimi var ki şaşkınlıkla dinliyorum hocalarla ve çalışmalarla ilgili konuştuk ekibine çok güvendiğini söyledi ve dediki ; “tabiî ki her hocayla her çocuk uyum sağlayamayabilir böyle bir durum olursa bana bildirirsen iyi olur herhangi bir olumsuzluk gördüğünde biriktirme sorunlar küçükken daha kolay çözülür” dedi “sadece kendi hocanla değil kurumun genel durumuyla ilgili bir olumsuzluk görürsen de benimle paylaşırsan sevinirim” dedi. ve başlamaya karar verdim hocalar dan birine yönlendirdi değerlendirme için değerlendirme sonucuna göre kızımın hangi hocayla çalışacağını belirlemek için sanırım neyse program hazırlandı ve başladık (bir ayrıntı daha dikkatimi çekti daha önce gittiğim kurumlarda seanslar standarttı yani atıyorum pazartesi perşembe oluyordu resmi tatile denk geldiğinde telafi verilmiyordu algıda bu durum farklıydı bu da benim için bir artıydı)neyse eksiklerimiz ve ihtiyaçlarımız belirlendi hocalar belirlendi çalışmaya başladık ama hocalarımızdan biri bizden umutsuz du.. nedeni “çok uzak 2 yada 3 ay sonra yorulur gitmek istersiniz” dedi..” hocam siz merak etmeyin biz uzaklara talimliyiz bizim için önemli olan eğitimin kalitesi eğer dersler dolu dolu geçerse ve kızım mutlu olursa derslere severek gelirse ve değişim olursa bizim için mesafenin önemi yok” dedim…” peki o zaman başlayalım” dedi ve Algı’lı günler başladı.. Hocalar kızımı tanımaya çalışıyor biz de hocaları ve kurumu tanımaya çalışıyoruz katlarda sıkılırsak mutfağa gidiyoruz çay içiyoruz katlarda Sebiller var bunlar bizim için çok lüks çünkü bizim gittiğimiz kurumlarda çay paralıydı şu yok mutfağa girmek yasaktı dikkat ettiyseniz diğer kurumlardan ve içeriğinden hiç bahsetmedim çünkü böyle şeyler yoktu neyse geliyoruz dersleri izliyorum sıkılınca çaya iniyordum.. dersler dolu dolu geçiyor kızım severek derse giriyor evde ödevini yapıp çantasını algı için hazırlıyordu.. yani kızım mutlu okul da 2.sınıf bitmek üzere okulda da çok mutluyuz herşey yolunda artık içimiz rahat.. Algı’da gösteriler düzenleniyor katılıyoruz çokta mutlu oluyoruz geziler oluyor imkanımız varsa katılıyoruz seminerler hazırlanıyor bu benim atlattığım durum diyorum seminerlerin sıkı takipçisiyim bu seminerlerde her hoca bir konuyu ele alıyorlar a dan z ye herşeyi anlatılıyor.. keşke 5 yıl önce böyle bir kurumdan haberim olsaydı belki daha kolay atlatırdım.. ilk defa kurum pikniğine katıldım bir kurum olarak tum imkanlarını kullanıyor farklı nedenlerden dolayı bir çok hoca değiştirmek zorunda kaldık acaba nasıl birisi gelir dediğim anda Algı yönetimi her defasında en iyisini bulmayı başardı.. kalitesinden ödün vermeden devam eden bir kurum keşke her kurum böyle olabilse hizmetlisinden yöneticilerine kadar mükemmel bir aile..

Şu anda kızım 12 yaşında 6.sınıf öğrencisi Algı’da 4.yılın sonunda teşhisimiz kalktı. toplamda 9. yılın sonunda özel eğitim maceramız bitti bu güzel ve verimli 4 yıl için a dan z ye emeği geçen herkese teşekkür ediyorum iyiki sizleri tanıdık.

Annesi

 

betul-s (2)