Not:Burada Bulunan Yazılar Tamamen Ailelerimizin Yazdığı Yazılardır..

Umut AYTEN

Umut AYTEN

 

Asiye AYTEN (Annesi)

Oğlum Umut 17.9.1999 tarihinde doğdu.30.05.2003 tarihinde otizm tanısı aldık..bu tanıyla birlikte  ailemiz için tam bir dönüm noktası yaşadık..hemen doktor tedavisine yani ilaca ve eğitime başladık..ancak maddi durumumuz iyi olmadığı için sadece ayda 6 saat bireysel eğitim olan devletin verdiği eğitim hakkıyla devam etmek zorunda kaldık..umut’un takıntıları çok fazlaydı..öfke krizleri,tuvalet sorunları,yeniliklere açık olmaması,her marketten mutlaka bir şey istemesi, almadığımızda kendini yerden yere atması gibi sorunlar had korkunçtu..

evdeki sorunlarımız daha da büyüktü..bardak,tabak ne bulursa atıp kırardı..öfke krizi geçirdiği zamanlarda vitrinin camlarını kırar,perdeleri çeker,üstünü yırtar,büyük tuvaletini üstüne, etrafına sürer ,yemek yerken tabakları yere atar,mutfakta ne varsa döküp saçardı,yatakları hiç düzgün tutamazdım hep dağıtırdı..toplu taşıma araçlarına binmekte de çok zorlanırdık..genelde binerken eline hep yemesi için sevdiği şeyleri alırdım..istediği şeyler olmadığında nerde olursak olalım kendini yere atar bağırır hep aynı yerlerde gezmek ister,hiç değişik yerleri kabul etmezdi..evde eline ne geçerse camdan dışarı atardı..bu sebepten çok telefonum gitti..ona giyecek bir şeyler almak için mağazaya gidemezdik,alır evde dener olmaza tekrar değiştirirdim..umut’un daha yoğun eğitim almasını istiyordum..çünkü biliyordum ki eğitim aldıkça düzelme şansı artacaktı..ailemizin geleceği için umut’un daha iyi olması ve bunun için de daha yoğun eğitim alması şarttı..Umut’u bir okula kaydettirdim..çok hareketli olduğu için umut’u okula almak istemediler ama öğretmenimiz Hikmet Özcan onu kabul etti ..bunun uzun bir maraton olduğunu ; sabırlı,sakin,anlayışlı ve doğru hareket edersek umut’u kazanabileceğimizi söyledi..bu bizim için büyük bir ümitti ve 2006’Da bu okula başladık..umut alışık olmadığı için eğitimi kabul etmiyordu..çoğu zaman iş çıkmaza giriyor çaresiz kalıyordum..takıntıları bu okulda da devam ediyordu.. kırma davranışları,öfke krizleri aynı şekildeydi..

Büyük tuvaletini kendine ve duvarlara sürüyordu..serviste de sorunlar vardı.sürekli umut’un yanında olmak zorundaydım..ve evde diğer oğlumu yalnız bırakmak zorunda kalıyordum buna mecburdum..

Bir yıl bu okulda kaldık..okul çok kalabalıktı..sınıflar çok kalabalık ve düzensiz olduğu için umut’la tam ilgilenilemiyordu…öğretmenimizin de okulla sorunları vardı.. daha sonra kendisi ALGI EĞİTİM’e geçince biz de  hemen onun peşinden gittik yeni okulumuza…

Çok daha sakin ve iyi bir ekibi olan Algı Eğitim Merkezi bizim dönüm noktamız oldu..oğlum bu konuda çok şanslıydı..öğretmenleri umut’a ışık oldular..tuvalet alışkanlığını tam anlamıyla değiştirdik..artık büyük tuvaletiyle oynama davranışı son bulmuştu..yavaş yavaş kırmalar,dökmeler,öfke krizleri bağırmalar,vurmalar ve daha pek çok takıntısını ortadan kaldırmıştık..kaldırmıştık diyorum çünkü bu bir ekip işiydi..okulda tam gün eğitim alıyor daha sonra ben aynı tavrı evde sürdürmeye çalışıyordum ve bu şekilde hızlı bir şekilde yol alıyorduk…bu bizim için büyük bir başarıydı, günden güne iyi gidiyordu hatta tüm bunlar yaşanırken ilacını da bırakmayı başarmıştık…her şey yolunda giderken maddi imkansızlıklar yaşanmaya başlandı..2009-2010 öğretim yılında biz umut’u okulundan alıp bir devlet okuluna verdik..ben ve eşim hayatımızın doğrusunu yapıyoruz derken çok büyük bir hatanın içine düştük.. vee tekrar başa döndük yani eğitime ilk başladığımız zamana..tüm eski davranış bozuklukları geri gelmişti..kaliteli eğitimin önemini acı bir şekilde de olsa anlamış olduk…bu okulda sadece iki ay dayanabildi , artık o kadar kötü bir noktaya gelmişti ki yeni okuldakilere umut’un eski halini anlattığımda kimse inanmıyordu çünkü karşılarında gördükleri çocuk eski umut’tu..tuvalet sorunu da geri gelmişti..işin kötüsü umut artık bana güvenmiyor okulunu değiştirdiğim için adeta beni suçluyordu..Bana saldırmaya başlamıştı..saçlarımı çekiyor , bana vuruyordu..evdeki eşyalara ve okuldaki eşyalara zarar vermeye başlamıştı..tüm dünyamız daha da kötü kararmıştı..

Hiç unutmadığım an’ı anlatmak istiyorum..bir gün umut’u Algı’daki öğretmenine getirmiştim..onu görünce bir tuhaf oldu,biraz oturdu oynadı,sonra “hadi gidelim” dediğimde benimle gelmek istemedi öğretmeninin gözüne bakarak bana “beni bırakma” der gibiydi..o an hepimiz çok kötü olduk…

Öğretmeni  umut’u öyle çaresiz görünce “ben bırakmıyorum daha ne olursa olsun” dedi..çünkü bir yıllık yoğun eğitim iki ayda yerle bir olmuştu.devlet okulundan alıp tekrar Algı’ya yani olması gereken yere verdim..öğretmenlerine kavuşmuştu..ilk bir ay çok zorlu geçti..bir türlü kabullenemedi..bana güveni tamamen sıfırlanmıştı..

Şimdiki Umut’u anlatırsak tuvalet eğitimini tekrar aldı,öfke krizleri kalmadı,konuşmaya başladı,yemek masasını hazırlıyor,artık tüm toplu taşıma araçlarına rahatlıkla biniyoruz,alışveriş merkezlerini geziyor kıyafetlerini birlikte alabiliyoruz,algılaması çok arttı,nereye gideceğimizi neler yapacağımızı önceden anlattığımda uyumu harika.yemeğini kendi yiyor..okulda spor faaliyetlerine katılıyor..evimiz çok şükür eski huzuruna kavuştu..sağlık sorunu olduğunda doktorların söylediğini hemen yapıyor ve bu onların çok  hoşuna gidiyor..şimdiki lakabı “tosun paşa”.. şu an çok iyiyiz … Bunda sonra önemli olan bunun devamını getirebilmek..bundan sonrası için tek dileğim onun kimseye muhtaç olmadan kendine yetebilmesi ..bu hayalimin olması yolunda yavaş ama düzenli adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz..

Son sözüm olarak Algı Eğitim’e,Hikmet Öğretmen’e ve ekibine teşekkürlerimi bir borç bilirim..