Otizmde Erken Eğitim Müdahale Programları Hangileridir

gokce-gulenOtizmin nedenleri nelerdir? Otizm nasıl teşhis edilir? Otizmde erken eğitim müdahale programları hangileridir? Otizm nasıl tedavi edilir? İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Gökçe Gülen otizmle ilgili merak edilenleri yazdı

Otizmin, çocuğun sosyal etkileşimini, sözel ve sözel olmayan iletişimini, eğitsel performansını olumsuz yönde etkileyen, yaşam boyu süren gelişimsel bir bozukluk olduğunu söyleyen Öğretim Görevlisi Gökçe Gülen, “Kaynağı psikolojik değil, nörolojiktir; beynin işlev bozukluklarına bağlıdır” diyor. Gülen, otizmin nedenleri ve tedavi yöntemleri ile ilgili ebeveynlere önemli bilgiler veriyor.

Otizmin erkek çocuklarda görülme sıklığının kızlardan 4 kat fazla olduğuna dikkat çeken Gökçe Gülen, otistik kız çocuklarında ise daha fazla dil ve bilişsel problemlerin görüldüğünü dile getiriyor. Dünya sağlık örgütü raporuna göre Türkiye’de yaklaşık 100 bin otizmli çocuk olduğunu ifade eden Gülen, “Ortalama tanı koyma yaşı 36 aydır. Ancak otizm belirtileri 18 aydan önce ortaya çıkar. Bazı çocuklar 12-18 ay arası normal gelişim gösterirler, daha sonra gerilemeye başlarlar” diye açıklıyor.

OTİZMİN NEDENLERİ NELERDİR?

Otizmin nedenlerinin kısa bir zaman önce bilinmediğini ifade eden Gökçe Gülen, “Artık otizmin nedenleri nelerdir? sorusuna farklı cevaplar verebiliyoruz. En önemlisi şu ki otizmin tek bir nedeni yok ve yine aynı şekilde tek bir çeşit otizm yok. Son beş yıldır, bilim adamları nadir gen değişiklikleri ya da mutasyonları otizm ile ilişkilendirmektedir. Otizm vakalarının çoğunda erken beyin gelişimini etkileyen, genetik ve çevresel faktörlerin bir arada otizme neden olduğu görünür” diyor.

Gebelik sırasında ebeveyn yaşı (anne ve baba her ikisi de) ve maternal hastalık, doğum sırasında oksijen yoksunluğu gibi bazı zorlukların bebeğin beyin gelişimini değiştirebileceğine vurgu yapan Gülen, bu faktörlerin etkisiyle gelişen otizme ebeveynin neden olmadığını kaydederek, şöyle konuşuyor: “Aksine, bu çevresel koşullar genetik risk faktörleri ile kombinasyon halinde olunca otizm riskini artırmaktadır. Son araştırmalar giderek artan bir şekilde anne adayının gebelikten önce ve sonra folik asit açısından zengin bir diyetle (en az 600 mg günde) veya folik asit içeren vitamin alarak veya yiyerek otizmli bir çocuğa sahip olma riskini azalttığını göstermektedir Son yıllarda yapılan araştırmalar organik bozuklukların da otizme neden olduğunu ortaya çıkarmıştır.”

OTİZM NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Öğretim Görevlisi Gökçe Gülen, “Aşağıdaki listede çocuğunuzun bir otistik spektrum bozukluğu için risk altında olduğunu işaret edecek belirtiler yer almaktadır. Çocuğunuz aşağıdakilerden herhangi birini sergiliyorsa, bir değerlendirme yapması için çocuk doktoruna ya da psikoloğuna gitmelisiniz” diyerek bu belirtileri şöyle sıralıyor:

•             Altı ay ve sonrasında hiçbir gülümseme veya diğer sıcak, neşeli ifadeler yoksa

•             Dokuz ay ve sonrasında seslere, gülümsemelere veya diğer yüz ifadelerine tepkisi yoksa

•             12 aylıkken babıldamaları yoksa / jestleri taklit etmiyorsa

•             16 aylıkken hiçbir kelimesi yoksa

•             24 aylıkken iki kelime den oluşan anlamlı cümle öbekleri kurmuyorsa

•             Her yaşta konuşma ya da sosyal becerilerden herhangi birinin kaybı varsa

ERKEN EĞİTİM MÜDAHALE PROGRAMLARI HANGİLERİDİR?

Bilimsel çalışmalar erken eğitim müdahalelerinin yararını kanıtladığını belirten Gülen, “Başlıcası “Uygulamalı Davranış Analizi” (ABA) dir. Bilimsel çalışmalar erken yoğun davranışsal müdahalenin otistik küçük çocuklarda öğrenme, iletişim ve sosyal becerileri geliştirdiğini ortaya koymuştur. Erken müdahalenin sonuçlarını değişir iken, bundan bütün çocuklar yararlanabilir” diye konuşuyor. Tüm iyi erken müdahale programlarının belli ortak özellikleri olduğunu söyleyen Gülen, bunları şöyle açıklıyor:

√  Haftada en az 25 saat çocuk için yapılandırılmış eğitim/ terapötik faaliyetler yer almalıdır.

√ Programın içeriğinde akranları ile etkileşim olanakları olmalıdır.

√ Programda bir doktor, konuşma-dil terapisti ve uğraşı terapisti de içeren multi disipliner bir ekip olmalıdır. İyi eğitilmiş, otizmin tedavisi konusunda uzman ve deneyimli bir profesyonel ekip gözetiminde müdahale çocuğa yardımcı olabilir.

 √ Müdahale otizmden etkilenen çekirdek alanlara odaklanmalıdır. Bunlar sosyal beceriler, dil ve iletişim, taklit, oyun becerileri, günlük yaşam ve motor becerileri içerir.

Gökçe Gülen, Amerikan Otizm Derneğinin kriterlerine göre bir çocuğun otistik olarak kabul edilebilmesi için, aşağıdaki listede yer alan semptomların en az yarısını taşıyor olması gerektiğini de ifade ediyor.

•             Diğer çocuklarla iletişim kurmada güçlük.

•             İşitmiyormuş gibi davranma.

•             Öğrenmeye direnç gösterme.

•             Tehlikelerden korkmama.

•             Değişikliklere direnç gösterme.

•             İhtiyaçlarını jestlerle işaret etme.

•             Yersiz gülme veya kıkırdama.

•             Fiziksel temastan hoşlanmama ya da karşı koyma.

•             Aşırı hareketlilik.

•             Göz temasından kaçınma.

•             Cisimleri çevirme, döndürme.

•             Nesnelere aşırı bağlılık.

•             Tekrarlanan tek düze oyun

OTİZM NASIL TEDAVİ EDİLİR?

“Her otistik çocuk veya yetişkin benzersizdir ve kendine has özellikleri vardır” diyen Gökçe Gülen, bu nedenle her otizm müdahale planının çocuğun özel ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Tedavinin davranışsal tedaviler, ilaçlar veya her ikisini de içerebileceğine dikkat çeken Gülen, “Birçok otizmli kişi, uyku bozuklukları, nöbetler ve gastrointestinal (Gİ) sıkıntı gibi ek tıbbi şikâyetler de taşır.  Bu koşullar öğrenme ve dikkat becerilerini de etkilemektedir. Tedavinin en önemli kısmı erken ve yoğun eğitim müdahalesidir. Aileyle yakın çalışacak profesyonel bir ekiple çalışmak, çocuğu eğitirken aileyi de bu eğitimin içine katmak çok önemlidir. Bazı erken müdahale programlarında terapistler eğitim için eve gider.  Diğer programlar özel bir eğitim merkezi, sınıf veya okul öncesi eğitimle devam eder” diyor.

Otizm tanılı bir çocuğun zamanla dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete bozukluğu ya da asperger sendromu gibi nispeten yüksek işlevli formuyla karşımıza çıkabileceğini belirten Gülen, şu anki bilgilerle çocuğun gelecek yıllarda nasıl bir gelişim ve değişim göstereceğine dair bir tahminde bulunamadıklarını söylüyor.

İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu

Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Gökçe Gülen

Kaynak: Eğitim Tercihi