Otizmi eğitim ve aile sevgisi ile yendi
Furkan Aydın, 3 yaşında konulan ’ağır otizm’ teşhisini ailesinin sevgisi ve eğitim ile yenerek normal okula başladı.
Sevgi ve eğitim ile hastalığını yenerek bir devlet okulunda okumaya başlayan Furkan, otistik çocuklar ve aileleri için de umut oldu.
Merkez Kayapınar ilçesinde yaşayan Aydın ailesinin iki çocuğundan biri olan Furkan Aydın, 2 yaşında farklı davranışlar sergilemeye başladı. Durumu fark eden Aydın ailesi Furkan’ı İstanbul’daki bir çocuk psikatristine götürdü. Yapılan tetkikler sonucu ’ağır otizm’ teşhisi konulan Furkan’ın ailesi büyük şok yaşadıkları o günden sonra oğullarına daha yoğun sevgi göstermeye başladı ve doktorun verdiği ’ev ödevi’ tabir ettikleri eğitimleri harfi harfine uyguladı.
Kreşe 3 yıl devam eden sonrasında bir dönem alt sınıflarda bir dönem de kentte otistik çocuklar için hizmet veren İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’ne giden Furkan, bir süre ara verdiği eğitimini Kayapınar İlköğretim Okulu’nda sürdürüyor.
Kontrol için 5 ay önce gittiği İstanbul’daki çocuk psikiyatrisi, yapılan tetkikler sonucu Furkan’ın otizmi yendiğini belirledi.
Artık akranları gibi ekmek almaya gidebilen, kardeşine ağabeylik yapan, babası ile işe giderek ona destek olan Furkan, geleceğe dair umutlarını ve hedeflerini gerçekleştirmeye emin adımlarla ilerliyor.
– ’İngilizce öğretmeni olmak istiyorum’
Furkan Aydın, muhabirine yaptığı açıklamada, Kayapınar İlkokulu 4. sınıfta okuduğunu, derslerinde de başarılı olduğunu söyledi.
Öğretmenlerini ve arkadaşlarını çok sevdiğini ifade eden Aydın, sınıfta en başarılı öğrenci olduğunu belirtti. Aydın, Dicle Üniversitesi’nde okumak istediğini belirterek, ’Boş vakitlerimde kitap okuyor, bilgisayarla oynuyor, derslerime çalışıyorum. Trafik güvenliği yardım kulübüne üyeyim. İngilizce öğretmeni olmak istiyorum’ dedi.
Furkan Aydın’ın annesi Rojda Aydın, davranışlarından şüphelenmeleri üzerine götürdükleri İstanbul’daki bir çocuk psikiyatrisi tarafından oğluna ağır otizm teşhisi konulduğunu söyledi.
’Furkan’ın ağır otizm olduğunu öğrendikten dünya başıma yıkıldı’ diyen Aydın, Furkan ile dışarıya çıktıklarında insanların rahatsızlık veren bakışlarının gözlerinin önünden gitmediğini belirtti.
– ’Dünyalar benim oldu’
Aydın, o sürecin en büyük ödülünün Furkan ile oturup bu röportajı vermek olduğunu kaydederek, şöyle dedi:
’Bugün bu röportajı yapabiliyorsak dünyalar benim oldu. Benzer durumda olan diğer ailelerin de inatçı olmalarını ve bu sorunun üstesinden gelmelerini istiyorum. Eğitim otizm için son derece önemli. Aileler doğru bir eğitim ile çocuklarını ayaklarının üzerinde durabilecek seviyeye getirebilirler. Furkan şu anda normal bir devlet okuluna gidiyor ve geleceğe dair planlar yapabiliyoruz. Oğlum DÜ’de İngilizce Öğretmenliği’nde okumak istiyor. İnşallah o günleri de görürüz. Her anne, her aile çocuğunu sever ama böyle çocukları bir kat daha fazla sevmemiz gerektiğine inanıyorum.’
– ’Otistik çocukların da yaşama, öğrenme ve eğitim hakkı olmalı’
’Otistik çocukların da yaşama, öğrenme ve eğitim hakkı olmalı’ diyen Aydın, bu konuda yetkililerden destek beklediklerini belirtti. Başvurdukları bazı devlet okullarının kapılarının yüzlerine kapandığına dikkati çeken Aydın, ’Şu anda Furkan’ı normal okula gidiyorsa bunu okuldaki öğretmenlerin ve idarecilerin sağduyusu sayesinde başardık. Bu çocuklara da diğer çocuklar gibi hak tanınmasını, bir şans verilmesini ve çocuklarımızın kucaklanmasını istiyoruz’ diye konuştu.
– ’Otizmin ne olduğunu bilmiyorduk’
Furkan Aydın’ın babası Adnan Aydın ise ağır otizm teşhisi konulan Furkan’ın agresif ve çok hareketli olması nedeniyle yaklaşık 6 yıl boyunca büyük sıkıntı yaşadıklarını belirtti.
’Otizmin ne olduğunu bilmiyorduk’ diyen Aydın, doktorların Furkan’ın iyi bir eğitim ile iyi bir düzeye geleceğini belirtmeleri üzerine buna inandıklarını ve oğullarının durumunu kabullendiklerini vurguladı. Aydın, şöyle konuştu:
’Bu sorunla baş edebilmek için sorunun varlığını kabul etmek çok önemli. Doktorlardan öğrendiklerimizle gece gündüz Furkan’ın eğitimine başladık. O günden bugüne çok yol katettik. Ağır otizm teşhisi konulan bir çocuğun bugün normal bir devlet okuluna gidiyor olması büyük umut verici. Büyük bir başarı. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Ağır otizmli olup da bu seviyeye gelmek çok zor birşey. Şuna inanıyoruz ki iyi bir eğitim ve tedavi ile otizmli çocuklar iyi bir seviyeye gelip ayaklarının üzerinde durabilir.’
– ’Otizmde temel tedavi iyi bir eğitim’
Aydın, sihirli bir değneğin bu çocuklara dokunup, iyileştirme şansı olmadığına dikkati çekerek, ’Otizmde temel tedavi iyi bir eğitimdir’ diye konuştu.
İşyerinde Furkan’ın kendisine yardımcı olduğunu, market alış verişi yapabildiğini, bu nedenle Furkan’ın kendi ayaklarının üzerinde bağımsız bir şekilde yaşayabileceğine inandıklarını ifade eden Aydın, ağır otizm teşhisi konulduğu günlerde Furkan’ın bu duruma geleceğine asla inanmadığını belirtti.
Aydın, şu ifadeleri kullandı:
’Furkan eğitim alamasaydı durumu daha da ağırlaşacaktı. Ya bir zincire bağlı yaşayacak ya da dört duvar arasında saklı bulunacaktı. Çok şükür o düzeyleri atlattı. Şimdi ayaklarının üzerinde durabilmesi bizim için bir mucize. Ancak ülkemizde otizm alanında tam bir ilerleme sağlanmış değil. Otizm alanında eğitimciler çok yetersiz. Bölgede de bu sıkıntı çok yaygın. Diyarbakır’da birkaç yıl önce açılan İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi de fiziki şartları ve otizm alanındaki eğitimci eksikliğinden dolayı yetersiz. Okula gönderdiğimizde Furkan’da gerileme oldu. Bölgede otistik olup da zincire bağlı yaşayanlar var. Bu zamanda çocukları bu halde görmek içler acısı. İyi bir eğitim ile iyi bir seviyeye gelinebileceğine herkesin inanmasını istiyorum. Vicdani düzeyde bir eğitim ile bu çocuklar otizmin üstesinden gelecektir.’
Aydın, Furkan’ın ileri zekası ile akrabalarının otomobillerinin plakasını hafızasında tuttuğunu, geçmiş ve gelecekteki bir tarih sorulduğunda hangi güne denk geldiğini ezbere bildiğini ifade ederek, dinlediği bir müziği notalara dökebildiğini belirtti.
– ’Otizmi yendi’
Furkan’ın İstanbul’daki doktoru Çocuk Pisikiyatrisi Nahit Mukaddes Motavalli, erken yaşta tanı koydukları vakaların önemli bir kısmının erken ve düzgün eğitim alması halinde otizm dışına çıkabildiğini söyledi.
’Bu çocuklarda hiperaktiflik ve dikkat sorunu olabilir ama eğitimden sonra otizm kalmayabiliyor’ diyen Motavalli, ancak bunların henüz azınlıkta olduğunu belirtti.
Motavalli yurt dışındaki çeşitli toplantılarda bu vakaları sunarak erken yaşta nasıl eğitim aldıklarını ve bundan nasıl kurtulduklarını anlattıklarını vurgulayarak, ’Evet otizmden kurtuluş belli bir grup için söz konusu. Çocuğun yapısı müsait, erken yaşta tanı konulup aile ve eğitimci yoğun bir eğitim sunmuşsa otizmden kurtuluş mümkündür’ dedi.
Furkan’ın bu grupta yer alan bir çocuk olduğuna dikkati çeken Motavalli, Furkan’ın artık normal olduğunu, devlet okuluna gittiğini ve artık otistik olmadığını kaydetti.
Motavalli, 3 yaşında iken otizm tanısı konulan Furkan’da 7 yıllık takibin ardından otizm tanısı almadıklarını anlatarak, ’Otizmi yendi. Eğitimden yaralanan grupta yer alan çocuklar tam otizmin dışına çıkabiliyor. Eğitimden sonra otistik özellikler kalmıyor. Doğru eğitim ile belli bir grup otizm tanısını kaybedebiliyor. Furkan da otizmi yenen o gruptan bir çocuk’ diye konuştu.